Erkeklerde Saç Kaybı

Erkeklerde saç kaybı, 20’li yaşların sonlarına doğru başlar ve 50’li yaşlarda artış gösterir. Erkek popülasyonda yaklaşık %75 oranında saç dökülmesi sorunu görülür. Saç kaybı, saç yıkama sıklığına, cilt rahatsızlıklarına, enfeksiyonlara, kötü beslenmeye, kullanılan ilaçlara bağlı olabilir ancak çoğunlukla genetiktir.

Saçlarım neden dökülüyor? , sorusunun cevabı çoğunlukla genetiktir. Genetik saç dökülmesinden erkeklik hormonu olan testestoron sorumludur, bu hormon saç tomurcuğunda (capillary bulb) bulunan 5-alpha-redüktaz enzimi ile etkileşir ve dihidrotesterona (DHT) dönüşür.

DHT ise saçların incelmesine, seyrelmesine ve en sonunda kaybına yol açar. Bu tarz saç dökülmesine “androjenik alopesi”= “AGA” denir. Şu andaki tıbbi görüş androjenik alopesinin ortaya çıkmasında bir çok genin rol aldığıdır.

Bugüne kadar X kromozumu üstünde andorogen gen reseptörünün de kodlandığı bölümün de dahil olduğu 8 şüpheli alan bildirilmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda şaşırtıcı biçimde erken başlayan AGA’nın ve diğer kalp ve damar hastalıkları, prostat büyümesi gibi bazı majör hastalıkların arasında şaşırtıcı genetik aktarım nedeni ile bağlar olabileceği belirtilmiştir, ancak bu bağlantılar henüz tam olarak kanıtlanmamıştır.

Bunun yanında Prostaglandin D2 seviyesindeki artışlarında AGA tarzı saç dökülmesinden sorumlu olduğu kanıtlanmıştır.

Erkeklerde Saç Dökülmesinin Psikolojik Etkileri

Günümüzde, görsellik hiçbir çağda olmadığı kadar önemli hale gelmiştir. Bu nedenle saç dökülmesi, erkeklerin özgüveninin düşmesine yol açabilir.

Kişide dökülmeye yönelik kaygı ve endişe gelişebilir ve stres seviyesi artabilir. Kişiler eve kapanarak sosyal çevresi ile görüşmek istemeyebilir. Bu durumlarla beraber cinsel istek azalabilir, depresyon görülebilir.

Bu noktada kişinin kellik sorunuyla yüzleşmesi ve toplumdaki erkeklerin büyük bir kısmında görülebilen bu hastalığı kabul etmesi en önemli aşama olacaktır. Bu süreci yaşamakta olan erkeklere psikolojik destek de önerilebilir.

Bu durumumdan rahatsızlık duyan kişiler medikal tedaviye başvurmalı ve saç ekimi ile kalıcı çözüm elde etmelidir. Saç ekimi sonrası kaybedilen özgüven yerine gelir.

Androgenetik Alopesi Nedir?

AGA, (Androgenetik Alopesi) erkeklerde görülen saç dökülmesinin en sık karşılaşılan nedenidir. Halk arasında erkek tipi saç dökülmesi, olağan kellik, erkeksi saç kaybı olarak adlandırılır. Erkekler kadar fazla olmasa da kadınları da etkiler.

En etkin ve baskın androjenik hormon olan testosteronun saç köklerimizde bulunan 5-alfa-redüktaz enzimi tarafından dihidrotestesterona dönüştürülmesi ve saç köklerimizin buna yanıtı ile meydana gelen bu tip dökülmeler erkeklerde genellikle başın her iki yanında (bitemporal) başlar bunu vertex ve orta-ön hattaki dökülmeler takip eder.

Kadınlarda ise dökülme üstten bakıldığında orta alandan öne uzanan yılbaşı ağacı görünümü verir. Öncelikle saçlar incelir ve güçsüzleşir, kalın ve sağlam kökler zar zor görünen bebeksi tüylere dönüşür, buna minyatürizasyon denir.  Daha sonra ise dökülme gerçekleşir.

Saç dökülmesi ve kellik durumu kişiler üzerinde yoğun bir stres oluşturmakta, kişinin sosyal yaşamını doğrudan olumsuz şekilde etkilemektedir.

Hastaların kendilerine olan güvenleri yitmektedir. Doktorlarımız hastalarından sıkça tam olarak “Özgüvenim yerine geldi.” cümlesini duymaktadırlar. 50 yaşına gelmiş olan erkeklerin %75’inde androjenik alopesi kaynaklı saç dökülmesi görülür.

Hastalığın tanısı, muayene sırasında uygulanan basit testler ile koyulur. Doğru tedavi ve uygulamalarla bu dökülmelerin durdurulması ya da yavaşlatılması mümkündür.

Sınıflandırma

Erkeklerde saç kaybında Norwood-Hamilton sınıflandırması kullanılır. Bu sınıflandırma dökülme şeklini ve dökülme alanının büyüklüğünü baz alır.

Erkeklerde Saç Dökülmesi Tedavisi

Androjenik alopesi tedavisinde FDA tarafından onaylanan iki etken madde vardır.

Bunlardan ilki Finasteridedir. Finasteride içeren ilaçlar ilk başta prostat büyümesi için kullanılmış olsa da saçların üstündeki olumlu etkisinin fark edilmesi kısa sürmüştür.

Etkisini saç köklerinde dihidrotestesteron oluşumunu engelleyerek gösterir. Birçok vakada, incelen saçların kalınlaşarak güçlendiği, saçsız bölgelerde ise yeniden saçlanma görülmüştür.

İkinci etken madde is Minoxidildir. Minoxidil içeren ilaçlarda kan basıncı regülasyonu için geliştirilmiştir. Benzer şekilde saçlar üstündeki olumlu etkisi hemen göze çarpmıştır. Saçlar üzerindeki pozitif etkisinin mekanizması hala çözülememiştir.

Saç kaybının kalıcı tedavisi ise saç ekimidir

Saçın testesterona dirençli arka bölgesinden alınarak gereken yerlere nakledilmesi, saç kaybının kalıcı tedavisidir. Son yıllarda en çok gerçekleştirilen operasyonlardan biri haline gelmiştir.

 

Deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirilen saç ekimi ile kişinin dış görünüşü hiç olmadığı kadar iyi hale gelebilir. Birçok değişik teknik mevcut olmakla beraber operasyon için en uygun yöntem kişiden kişiye değişebilmektedir.